Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ülke yönetimine el koyduğu 12 Eylül 1980’de gece saat 03.00’te evinden alınan Bülent Ecevit, Rahşan Ecevit’le birlikte Hamzakoy’a “TSK’nın misafiri” olarak götürüldü.
Hamzakoy’daki “misafirlikleri” 11 Ekim 1980’de sona eren Ecevit, 30 Ekim 1980’de CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti. Siyasi partiler 15 Eylül 1981’de kapatılırken, Ecevit 21 Şubat 1981’de kamuoyunun karşısına “Arayış” dergisinin yayın danışmanı olarak çıktı. Bülent Ecevit, 3 Aralık 1981’de konuşma ve yazı yasağı getiren Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisine muhalefetten girdiği cezaevinde 2 Şubat 1982’ye kadar kaldı.
Ecevit, Danimarkalı bir gazetecinin kendisiyle görüşmesinden sonra yazdığı makaleden ötürü, 10 Nisan 1982’de yeniden gözaltına alındı. Ankara 2 Numaralı Sıkıyönetim Mahkemesi’nce iki gün sonra serbest bırakılan Ecevit, Danimarka televizyonuna bir başka demeci nedeniyle 16 Nisan 1982’de yeniden gözaltına alınarak tutuklandı. Bülent Ecevit, 3 Haziran 1982’de ilk duruşmada beraat etti ve tahliye oldu. Ecevit, daha sonra Hollanda televizyonuna ve Der Spiegel dergisine verdiği demeçlerden ötürü hüküm giydi ve 3 ay 27 gün cezaevinde yattı.