Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İnsanlarımızın sağlığına, toplumsal huzurumuza zarar veren bağımlılığın her çeşidiyle mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen Uluslararası Yeşilay Federasyonu Forumu’na katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bağımlılıkla mücadelenin önemine vurgu yaparak, “Uluslararası Yeşilay Federasyonu Forumu vesilesiyle sizlerle bir arada bulunmanın bahtiyarlığı içindeyim. Forumun ülkemiz, milletimiz ve uluslararası sivil toplum camiası için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Program kapsamında 3 gün boyunca icra edilen atölye çalışmalarının interaktif oturumların ve diğer etkinliklerin tüm katılımcılar için faydalı ve bereketli sonuçlar getirmesini temenni ediyorum. Gerek bilgi ve tecrübe paylaşımı gerekse iyi uygulama örneklerinin etraflıca analiz edilmesi bakımından programı son derece kıymetli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Bugüne kadar bin 500’e yakın katılımcının iştirak ettiği kapasite geliştirme programları bağımlılıkla mücadele ve sağlıklı toplum müktesebatına küresel ölçekte çok önemli katkılar yapıyor. Yeşilay’ımızla birlikte 97 ülkeden faaliyet sürdüren Uluslararası Yeşilay Federasyonu’na üye ülke Yeşilaylarının her birine çalışmalarında muvaffakiyetler diliyorum” dedi.

Zehir tacirlerine geçit yok
Emniyet birimlerinin zehir tacirlerine ve suç şebekelerine göz açtırmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Güçlü birey güçlü aileyi, güçlü aile güçlü milleti, güçlü millet ise güçlü devleti meydana getirir. Fertten devlete uzanan bu zincirin herhangi bir halkasında yaşanacak en küçük bir zafiyet maazallah telafisi imkansız felaketlere yol açar. Dünya tarihi bu felaketlerin sayısız örnekleriyle doludur. Sağlıksız bir toplumun güçlü olması asla mümkün değildir. Sıhhatli bir bünyenin en büyük düşmanlarından biri ise bağımlılıktır. Kişiyi içten içe çürüten, toplumu adım adım ifsat eden bu illetle mücadele hepimiz için hayati bir önem taşıyor. Gerek önleyici gerek koruyucu gerekse tedavi edici tedbirlerle insanlarımızı bağımlılığın her türlüsünden uzak tutmamız gerekiyor. Özellikle gençlerimizin korunması çok ama çok mühimdir. Biz devlet olarak bağımlılığın her çeşidiyle mücadelede üzerimize düşen görev ve sorumlulukları tüm kurumlarımızla birlikte yerine getirmeye özen gösteriyoruz. Tütün ürünleri ve yasaklı maddelerden alkollü içeceklere, internet ve ekran bağımlılığından kumar bataklığına, nesillerimizi doğrudan tehdit eden bu tehlikelere karşı caydırıcı önlemler alıyoruz. Hem yasal düzenlemelerle hem de strateji ve eylem planlarımızla bu konuda gerçekten büyük bir hassasiyetle hareket ediyoruz. İlgili bakanlıklarımız, belediyelerimiz, kurum ve kuruluşlarımızın, temiz zihinler, sağlıklı nesiller, güçlü bireyler yetiştirmek için seferberlik ruhuyla çalışıyor. Emniyet birimlerimiz, her yıl düzenledikleri yüzlerce operasyonla zehir tacirlerine ve suç şebekelerine göz açtırmıyor. Sadece 2024 yılında zehir tacirlerine yönelik 48 bin 590 operasyon düzenlendi” ifadelerini kullandı.
“Bağımlılıkla mücadelenin partisi, olmaz”
Bağımlılık konusunda ortak duruşa ihtiyaç olunduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Burada ortak bir duruşa ihtiyacımız olduğumuz için bunları ifade ediyoruz. Bazı konuların partisi, ideolojisi, kökeni, kimliği olmaz. Bağımlılıkla mücadele işte böyle bir alandır. Fikir ve görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp bu sorunun üzerine hep beraber kararlılıkla gitmemiz gerekiyor. Milletini ve memleketini düşünen herkesten de aynı hassasiyetini bekliyoruz. Ancak muhataplarımızdan özelikle muhalefet cenahından aynı sorumlu tavrı ne yazık ki göremiyoruz. Bağımlılıkla mücadele gibi bir konunun dahi ideolojik takıntılara kurban edildiğini üzülerek görüyorum. Muhalefetin ülke ve milletin gündeminden asıl kopuk tutumu burada da karşımıza çıkıyor. Ülkemizde alkol tüketimi çok yanlış bir şekilde on yıllar boyunca bir çağdaşlaşma bir modernleşme projesi olarak lanse edildi. Yakın tarihimizde gümrük ve tekel bakanlarının bol içki ve sigara içilir İnşallah diyerek bar açtığı utanç sahnelerine şahit olduk. Bu mesele öyle bir hal aldı ki 28 Şubat döneminde alkol kullanmadığı için insanlarımız fişlendi. Hatta mesleklerinden atıldı. İçki kişisel bir tercihten ziyade, bir kimlik meselesi haline getirildi. Baskı ve dayatma aracı olarak kullanıldı. Bakın aynı faşizan tavırlara biz de defalarca maruz kaldık. ‘Milli içkimiz ayrandır’ dediğimiz için, acımasızca eleştirildik. Bir tanesi benim; böyle dediğim için eleştirildim. Sigarayla mücadeleyi önemsediğimiz için saldırıların hedefi olduk” diye konuştu.
Konuşmasının sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hediye takdim edildi. Hediye takdiminin ardından Erdoğan, katılımcı ülkelerin Yeşilay Başkanları ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
İHA