İncirde aflatoksin sorunuyla boğuşan kuru meyve ihracatçısının, geri dönen ürünleri kaçakçılık şubesinin soruşturmasına uğruyor. Geri dönen ürünlerle ile ilgili test ve işlemlerin 15 bin dolar ek maliyet yüklediğini söyleyen ihracatçılar taksirle ölüme sebebiyet suçlaması tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını vurguladılar.
Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği’nin 2024 Olağan Genel Kurulu’nda, sektörün ekonomik verileriyle birlikte ihracattaki daralma, küresel iklim etkileri ve regülasyon kaynaklı sorunlar gündeme taşındı. 2024 yılına ait toplam gelir 41 milyon 700 bin 377 TL, toplam gider ise 40 milyon 650 bin 628 TL olarak açıklandı. 2025 bütçesi ise 55 bin 500 lira denk bütçe olarak açıklandı.

Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Işık, sektörde yaşanan zorluklara dikkat çekti. Özellikle incirde ciddi sıkıntılar olduğunu ifade eden Işık, “Kuru meyve sektöründe ihracat yüzde 15,5 gerçekleşti. Biz büyük emek verdik. Çiftçilerimize, küresel ısınmadan dolayı yaraları sarmak, hak ettikleri değeri alabilmek için kuru meyvelerimizi yüzün üzerinde ülkeye ulaştırarak büyük bir misyonu yerine getirmiş oluyoruz. Birlik olarak yaptığımız ekip çalışmasının sonucu bu. Türkiye’nin kaynakları kıt. Yeni ülkelere girebilmek ve mevcut pazarları geliştirmek için bütçeleri verimli kullanmak zorundayız. Gidilen yeni ülkelerde kuru meyve tüketimi arttı ve bu doğrultuda fuarlar etkili geçti. Fuarlar, Turquality Turkish Taste ve UR-GE projesi. Bu üç kaynağı birleştirerek verimli fuarlar yapmaya başladık. Amerika Turquality projesiyle 6. yılımızı doldurduk. Amerika pazarında büyük işlere imza attık. Amacımız, Türk ürünlerinin dünya ve özellikle Amerika pazarında tanıtılmasıdır. Türk ürünlerini kullanın ama kendi kültürünüzle, kendi damak tadınıza uygun yemekleri yapın dedik” diye konuştu.
İhracatın önünde ciddi engeller oluştuğunu vurgulayan Işık, özellikle pestisit sorununa değinerek, yaşanan süreci anlattı. Işık, “İhracatımız, pestisit yüzünden tıkanma noktasına geldi. Yere düştü. Üniversiteler, borsalar, hepimiz bunu ciddi şekilde yaşadık. Küresel ısınmanın etkisiyle, rekor yıl beklerken, son 20 günde havaların aşırı ısınmasıyla olumsuz bir durum oluştu. Bugüne kadar gündeme gelmeyen ürünler ile çok zor günler yaşadık. Hala da uğraşmaya devam ediyoruz. Tüm bunların sorumlusu olarak bir avuç ihracatçı sorumlu tutuldu. Çekmediğimiz sıkıntı kalmadı. AB radarımızı ihmal etti. sorgusuz, usulsüz hareket edildi” dedi.

Tarım Bakanlığı ile defalarca toplantı yapıldığını, sorunu da çözümü ile gittiklerini belirten Işık, yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Toplantı yaptık, dava açtık, orayı çözdük. Ancak döküm sırasında bakanlığımızın aldığı kararla karşı karşıya kaldık. Geri gelen mallarımızı geri çektik. Defalarca ziyaret ettik, derdimizi anlattık. Bütün sorunları bakanlık biliyordu. Burada da toplantı yaptık, kararlar alındı. Ancak uygulamaya geçildiğinde yine bedel ödeyen ihracatçılar oldu. Bakanlığa teklifler sunduk, randevu verildi ama iptal edildi. Büyük bir haksızlıkla karşı karşıyayız. Bu süreçte kararların devletle birlikte alınması gerekiyor. Sorunu da çözümü de götürdük ama bir arpa boyu yol alamadık. Biz ihracatçılar onurlu bir şekilde mücadele ediyoruz. Yüzde 19’luk ürünle 334 milyar doları getiriyorsak, bu hepimizin katkısıyladır. Fransa pazarı malları ihracat ederken biz sadece yüzde 4 ihracat gerçekleştirdik. Devletimizden destek beklerken bu muameleyle karşılaştık. Bunu kabul etmiyoruz.”
Üzüm ihracatında da benzer sıkıntılar yaşadıklarını dile getiren Işık, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugüne kadar onların spesifikasyonlarını gerçekleştirmek her yiğidin harcı değildir. 534 milyon dolar ihracat gerçekleştirdik. Toplamda 311 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Biz ihracatçılar, onurumuzun karşılığını isterken Tarım Bakanlığı’nın bize yaptığı bu muamele kabul edilemez. Bu iş tek başına çözülemez; bu, küresel bir sorundur. Biz bunun adımlarını attık. Manisa’da çalıştay gerçekleştirdik. Bu toplantıdan sonra da incirdeki çalıştayı gerçekleştireceğiz.”

Kuru meyve ihracatçısı Murat Aksüyek, “Biz, geri dönen ürünlerde kaçakçılık şube ile muhatap oluyoruz. Kaçakçılık bizim işimizle ne alakamız olabilir? İnanılmaz, saçma sapan süreçler. Biz bu olayları iyi niyetle basına yeterince açıklayamadık. “Siz neden bu dertleri basın kanalıyla iletmediniz?” diyemedik. Basında inanılmaz bir eksikliğimiz var. Kendi derdimizi Instagram sayfasında bile anlatamadık. Çeşme’de mallar narkotik köpeklere aratıldı, bu durum onurumuzu çok kırdı. EİB Web sitesinde ‘İncir ihracatı uçuyor’ deniyor ama ihracatçılar ölüyor. Bu sorunu çözmezsek birçok insan işini kapatır. İnsanlar Kanada’ya geçecek, işin tadı kaçacak. Gerekirse bugün boykot kararı alalım. Bu iş için düzeltilmesi gereken ne varsa yapalım” diye konuştu.

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkan Vekili Yusuf Gabay aflatoksine bağlı sorunların çözümü için yoğun çaba harcadıklarını belirterek, ‘’Milletvekillerini defalarca ziyaret ettik. Konuyu anlattık. Bakanlıktan güçlükle aldığımız randevu iptal edildi. AB nezdinde daha anlaşılır olmak için bakanlığın desteğine ihtiyacımız var ama bakanlık ya konuyu anlamıyor ya da anlamak istemiyor’’ dedi.

Genel kurulda söz alan ihracatçılar, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi için üretimden ihracata tüm süreçlerde rol oynayan kesimlerin yer aldığı çalışma yapılmasını önerdiler. İhracattan geri dönen ürünlerin Tarım İl Müdürlüğü testlerinin ardından kaçakçılık şubesi tarafından da denetime alınmasını doğru bulmayan ihracatçılar taksirle ölüme sebebiyet suçlamasıyla karşı karşıya kalabileceklerine dikkat çektiler.