CHP Lideri Özgür, Samsun Cumhuriyet Meydanı’ndan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslendi: “Sen artık hem cuntacısın, hem mandacısın”

Cumhuriyet Halk Partisi, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” Mitinglerini Samsun’dan başlattı. Cumhuriyet Meydanı’nı tıka basa dolduran Samsunlulara seslenen Özel, “106 yıl önce Anadolu’nun en kara günlerinde Mustafa Kemal, milletin istiklal mücadelesini bu şehirden başlatmıştı. O gün de bugün olduğu gibi emperyalistlerin çıkarları, Türk milletinin özgürlüğünün ve iradesinin tam karşısındaydı. Sayın Erdoğan, Samsun’da Cumhuriyet Meydanı’ndayım. Senin çevrelediğin alan sığmadı, taştık. Yan meydanlarda miting yapıyoruz. Samsun inliyor, seni bir şeye davet ediyor. Var mısın, sandığa var mısın? Korkma. Milletten korkanın sonu abad olmaz. Millet seni sandığa çağırıyor. Millet, erken seçimin ilk adımını yine Samsun’dan atıyor. Millet sandık istiyor” dedi.

Hükümet içindeki küçük bir azınlık

Karşılarında bir cunta olduğunu ve bu cuntanın devlet ve hükümetin içindeki küçük bir azınlık olduğunu dile getiren Özel, “Bunlar ne millettir, ne de anlatmaya çalıştıkları gibi devlettir. Bunlar milleti de devleti de temsil etmiyor. Çıkmışlar FETÖ’cülerin ağzıyla, ‘Devlet aklı vardır’ diyorlar. Oysa siz kim oluyorsunuz da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yerine geçmeye kalkıyorsunuz. Siz bir avuç ihtiras sahibi cuntadan başka hiçbir şey değilsiniz. Oysa biz milletiz, haklıyız, güçlüyüz ve biz kazanacağız. Bu milletin coşkusunun karşısında bir avuç cuntacı duramaz. Kendi girdiği seçimde Cumhurbaşkanı unvanını alan, 19 Mart’ta kendinden sonraki Cumhurbaşkanına, Cumhurbaşkanı adayımıza kumpas kuran, darbe yapmaya çalışan, cuntanın başına geçen Recep Tayyip Erdoğan artık cunta başkanıdır. Ve yetkiyi milletten almayanlar, onun dolma kaleminin mürekkebinden kağıda dökülen sözde bakanlar. Bakan demokrasilerde olur, bakan oyu milletten alır, milletin gözünün içine bakar. Millet ne istiyorsa onu yapar. Ama yangına, orman yangınına itfaiye yollarken bile Cumhurbaşkanından talimat bekleyenden, milletin değil onun gözünün içine bakandan bakan olmaz. Bunlar Trump’ın bakan yerine atadığı sekreterleri gibi, her birisi sekreterdir. Türkiye Cumhuriyeti’ni bu cuntadan, devleti suç örgütü gibi yöneten bu iktidardan ilk sandıkta kurtaracağız” diye konuştu.

“Hem cuntacı hem mandacısın”

Türkiye’nin en güçlü olması gereken iktidar tarafından bilinçli olarak krize sokulduğunu öne süren CHP Lideri, “Birliğimizi, beraberliğimizi, huzurumuzu bozmaya çalışıyorlar. Kendi koltukları için Türkiye’yi ateşe atmaya çalışıyorlar. 19 Mart darbesi okyanus ötesinden talimatla, icazetle yapılmış bir darbedir. Turpun büyüğünün Trump olduğu ortaya çıkmıştır. Bundan sonra ‘Erdoğan’ı severim, iyi çocuktur, akıllıdır. Geçmişte de papazımızı ondan aldım’ diyen Trump’ın bu ifadelerine sevinecek kadar küçülmüş bir iktidar ve medyasıyla karşı karşıyayız. Maalesef Trump, ‘Gazze’yi boşaltacağım’ diyor, çıtlıyor çıkmıyor. Buradan hepsini hatırlatıyorum. Elbette Filistin meselesi, Türkiye’nin meselesidir. Erdoğan bu milli meseleden, bu dayanışmadan, bu haklı davadan Trump’ın korkusuna caymış olabilir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bizler, üçüncü genel başkanımız, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Bülent Ecevit’in Yaser Arafat ile kurduğu dostluğun bulunduğu yerdeyiz. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının verdiği mücadelenin olduğu yerdeyiz. Bir zamanlar Ekrem Başkanımıza ‘Amerikan projesi’ diyenler, şimdi onu tasfiye etmek için Amerika’dan talimat bekleyenlerdir. 1996’da İstanbul Büyükşehir Başkanı’yken ABD Büyükelçisi ile görüşüp ‘Partim için önemli görüşler aldım’ diyen Erdoğan, bugün ABD’den icazet alan, himaye bekleyen, içinde bulunduğu zor durumdan Amerika sayesinde çıkmaya çalışan biridir. O günkü Erdoğan’a bugün hatırlatıyorum: Sen artık hem cuntacısın, hem mandacısın. Amerikan himayesi istiyorsun. Karargahı saray, silahı yargı, mühimmatı yalan ve iftira olan bu cuntaya hep birlikte direneceğiz. 1980’de mallarımıza el konurken, Genel Başkanımız hapse konurken de teslim olmadık. 15 Temmuz’da et ile tırnak oldukları, ne istediyse verdikleri Fetullahçılar bunlara darbe yaparken bir adım geri durmadık. Demokrasiyi, Meclis’i savunduk. Ertesi gün gelip, ‘Cumhuriyet Halk Partisi önemli bir demokrasi sınavı vermiştir’ dediğinde, ‘Biz demokrasiyi kuran partiyiz. Darbe kimden gelirse gelsin karşısında duran partiyiz’ demiştik. O gün darbe yapılırken herkes CHP’ye bakarken, kapalı Meclis’i açtıran, orada partisi adına konuşan, darbeye karşı duran Özgür Özel’e bakın. Bugün adayımız Ekrem İmamoğlu’na karşı darbe planlayan, tertipleyen, uygulayan cunta başı Erdoğan’a bakın. Kimin ne kadar demokrat olduğunu, seçimi kazandığında ne yaptığına bakarak göremezsiniz. Bu parti 47 yıl seçim kaybetti. Ama böyle şeylere tenezzül etmedi. Erdoğan bir kez seçim kaybetti, darbeye yeltendi. O yüzden Erdoğan’ın gözünün içine baka baka, Samsun’un bu güzel Cumhuriyet Meydanı’ndan, bir kez daha müjdelerim ki Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi o gün olduğu gibi bugün de Türkiye’nin birinci partisidir” dedi.

“Biz kazanacağız”
CHP olarak tek bir planlarının olduğunu vurgulayan Özel, “Son olarak buradan hepinizin önünde bir kez daha bütün Türkiye’ye ilan etmek isteriz ki yandaş kanallar sürekli ‘CHP’nin B planı ne, C planı ne, D planı var mı?’ Cumhuriyet Halk Partisi’nin A planı da B planı da C planı da Ekrem Başkan ve arkadaşlarını hapisten kurtarmak, Ekrem Başkanı, Cumhurbaşkanı adayımızı layık olduğu erken seçime kavuşturmak, Türkiye Cumhuriyeti’ni bir kez daha kurtarmak, demokrasiyi bir kez daha hayata geçirmektir. İşte o gün bu meydanın dünyadaki en zor duruma düşürülmüş emeklisinin de asgari ücretlisinin de gelecekten ümidi kalmayan gençlerin de canından çok sevdiği öğretmeninin yerine yandaş öğretmen getirilmeye çalışılan liselinin de annesinin karnındaki bebeğin de ölüm döşeğinde, ‘Bu iktidar değişmeden gidersem gözüm açık giderim’ diyen hastanın da umudu, duaları gerçekleşecektir. Emin olun biz kazanacağız. Erdoğan, dürüstler kazanacak, namuslular kazanacak, iftiracılar, hakaret edenler, küfredenler, milleti küçük görenler kaybedecek. Erdoğan bak, Samsun ne diyor? Kim kazanacak? Biz kazanacağız. Kim kazanacak? Halk kazanacak, millet kazanacak. Milletin adayı Ekrem İmamoğlu kazanacak. Atatürk’ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi kazanacak. Türkiye’nin bütün demokratları, Türkiye demokrasisi kazanacak. Bundan sonra bir büyük mücadeleye durmadan devam edeceğiz. Hepinizi seviyorum, hepinize en derin saygılarımı sunuyorum. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Hep beraber kurtulacağız, hep beraber başaracağız” diye konuştu.
Haber Merkezi