CHP’nin “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” çağrısıyla İzmir’de gerçekleştirdiği büyük demokrasi mitingi, yoğun katılım ve yüksek bir coşkuyla başladı. Gündoğdu Meydanı’nı dolduran yurttaşlar, her geçen dakika artan kalabalıkla birlikte sloganlar eşliğinde taleplerini haykırdı.
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından, Genel Başkan Özgür Özel’in çağrısıyla başlatılan “demokrasi mitingleri” kapsamında İzmir’de düzenlenen buluşma, yoğun katılım ve büyük bir heyecanla gerçekleşti. “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla gerçekleştirilen miting, Gündoğdu Meydanı’nda yüzbinlerce yurttaşı bir araya getirdi.
İzmir’in dört bir yanından ve çevre illerden gelen binlerce yurttaş, ellerinde Türk bayraklarıyla meydana akın etti. Genç, yaşlı demeden her yaştan katılımcı; “Hak, hukuk, adalet”, “İmamoğlu’na özgürlük”, “Halkın iradesi gasp edilemez” gibi sloganlarla demokrasiye sahip çıktı. Bayraklar, pankartlar ve marşlarla birleşen kalabalık, kararlı bir ses verdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’deki mitinge sembolik önemi olan Bandırma Vapuru ile geldi. Kendisine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP Sözcüsü Deniz Yücel, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Cem Aydın, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve tutuklu Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu partili bir heyet eşlik etti. “Atatürk 1881” adlı vapurla miting alanına ulaşan heyet, coşkulu kalabalık tarafından alkışlarla karşılandı.
BAŞKAN TUGAY: TÜRKİYE BÜYÜK VE GÜÇLÜ BİR ÜLKE
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, mitingde kürsüye çıkarak İzmirlilere seslendi: “Ne zaman umutsuzluk hissederseniz, bu sözü hatırlayın: Geleceğinizi, sizin azminiz ve kararlı mücadeleniz belirleyecek. Bunu hiç unutmayın. Türkiye’yi bu zor günlerden, mücadele eden ve asla vazgeçmeyen insanlar çıkaracak. Elbette Türkiye büyük ve güçlü bir ülke. Ancak yanlış yönetildiğinde, yoksulların ve işsizlerin ülkesi haline geliyor. Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda, idealist ve vatansever yöneticiler vardı. Halk da onların etrafında kenetlenmişti. Türkiye, işte bu sayede hızla büyümüş ve gelişmişti. Ama şimdi her adımda bir hata yapılıyor. Bunun acısını çiftçiler, emekliler, öğrenciler, memurlar, işsiz gençler; kısacası halkımızın tamamı çekiyor. Gençlerimiz başka ülkelerde kendine bir gelecek arıyor. Ve birileri onlara “Giderlerse gitsinler” diyor. İçimiz acıyor. Çünkü gidenler bizim geleceğimiz. Bizim geleceğimiz. Bu yanlışlara hep birlikte, azimle ve kararlılıkla “dur” diyeceğiz, değerli kardeşlerim, büyüklerim. Türkiye, kaybettiği her şeyi yeniden kazanacak. Çalışarak başaracağız. Kendimize, halkımıza, değerlerimize inanarak bunu gerçekleştireceğiz. Ülkesine ve halkına en güçlü şekilde inanan bir Cumhuriyet Halk Partili olarak; halka hizmette kararlı bir belediye başkanımız ve Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu, görevinden, ailesinden, halkından ve hizmet ettiği şehirden iki ay önce koparıldı, Silivri’de parmaklıklar arkasına konuldu. Gençliğimizle birlikte, 8 Mart’ta İzmir’de hep birlikte onu karşılamıştık. Onu Cumhurbaşkanı adayımız olarak bağrımıza basmıştık. Değerli yurttaşlarım, sevgili kardeşlerim, büyüklerim…
Gençliğimizle birlikte, 8 Mart’ta İzmir’de Ekrem Başkanımızı karşılamıştık. Cumhurbaşkanı adayımız olarak ona sahip çıkmıştık. O gün bizlere şöyle seslenmişti:
“Başarmak için her şeyden önce yola çıkmak gerekir. Yerimizde sayarak, sadece şikâyet ederek hiçbir şeyi değiştiremeyiz.
Biz yalnızca seçim kazanmanın değil; milletçe birliğimizi, kardeşliğimizi yeniden kazanmanın peşindeyiz.
Onlar bizi eşitsiz ve adaletsiz bir düzene mahkûm etmek istiyor.
Ama bu millet esareti kabul eder mi? Bu millet esareti asla kabul etmez.
Bu millet eşitsizliği, adaletsizliği asla kabul etmez!”
Bizler cumhuriyetçiyiz. Evet, doya doya söylüyoruz:
Bizler cumhuriyetçiyiz! Bizler demokratız!
Kendini devletin sahibi sanıp, milletten itaat bekleyenlere benzemeyiz.
Bizim anlayışımıza göre millet, devletin efendisidir. Millet büyüktür
Ekrem Başkan, o konuşmasında gençlere şöyle seslenmişti:
“Gençler! En kararlı şekilde yürümeye hazır mıyız?
Gençlik Marşı’nı bu cennet vatanın her köşesinde söylemeye hazır mıyız?
Bu ülkenin milyonlarca güneşi var. Her birimiz o güneş olmaya hazır mıyız?”
Devleti kötü yöneten o bir avuç insan kaybedecek. Türkiye kazanacak. Yenilecekler. Güler yüzümüze yenilecekler.
Temiz kalplerimize, tevazumuza, hoşgörümüze, sımsıcak kalbimize yenilecekler. 86 milyon insanımıza duyduğumuz o güzel sevgiye yenilecekler.”
İMAMOĞLU’NUN MESAJI
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ise İzmirlilere İmamoğlu’nun mesajını okudu:
“Ekranları başında bizi izleyen tüm demokrasi aşıkları, tüm adalet savaşçıları İzmir’e, İzmirli’nin gönlüne, kalbine hoş geldiniz. Beyaz giyip ellerinde ay yıldızlı bayraklarımız ile gündoğduyu gelincik bahçesine çeviren gençlerimiz, üniversiteli gençlerimiz. Bir görseniz ne güzelsiniz.
Üç güne unutulur demişti yandaş yazar. İki ay oldu. Unuttuk mu? Vazgeçtik mi?
Ege’nin mertleri kaçar mı sandın? Bu ülkenin dev yürekli insanları kısar, korkar mı sandın? Üç beş kişi diyordun bizim için. Bak bakalım İzmir’e. Saydın mı? Kaç kişiymişiz? Kaç kişi? Adalete susamış.
Demokrasiye inancı tam. Kaç Türk genciyi saydın mı? Milyonlarız biz milyonlar. Adaletsizliğinden bıkmış, baskılarından bıkmış, zulmünden usanmış, korkmayan, susmayan, bir adım geriye atmayan milyonlarız biz.
Bak bir ucumuz nerede? Bir ucumuz nerede? Ilk kurşun atan Hasan Tahsin’in memleketi burası. Son düşmanı şu körfeze döken Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün annesini emanet ettiği şehir burası. Yüzyıl önce dağlarında çiçekler açan şehir burası.
İzmir burası İzmir. Yılgınlık yok diyenler. Pes etmek yok diyenler. Şimdi Türkiye’nin dağlarında çiçekler açtıracak olanlar, atasının izinde olanlar, demokrasi aşı edilirler. Hepinizin on dokuz Mayıs Atatürk’ü anma, gençlik ve spor bayramı kutlu olsun. Korkusuz genel başkanım sizi İzmir’de ağırlamanın büyük mutluluğunu yaşıyoruz tüm İzmir olarak.
Hürriyet, demokrasi, iktidar yolculuğuna sekiz Mart’ta İzmir’den çıkarken İzmir cesur başlangıçların güzel finallerin şehridir. Ilk kurşunun son zaferin şehridir diyen yiğit başkanımızın mektubuna geldi sıra. Ekrem İmamoğlu’nun Gündoğdu’ya gönderdiği mektubu dinlemeye hazır mısınız? Güzel İzmir’in güzel insanları.
Gündoğdu Meydanı’nı Ege’nin tüm renkleriyle dolduran kıymetli yurttaşlarım. Geleceğimizin umudu sevgili gençler. On dokuz Mayıs Atatürk’ü anma, gençlik ve spor bayramımız kutlu olsun.
Tam yüz altı yıl önce bin dokuz yüz on dokuzun o karanlık günlerinde bir milletin mahkus tarihini değiştiren bir adım atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a çıkarak bir ulusun kurtuluş ve haysiyet yürüyüşünü başlattı. O gün Samsun’da başlayan yürüyüş Amasya’da kararlılıkla şekillendi.
Sivas ve Erzurum’da halkın desteğiyle taçlandı. Ankara’da meclisle milletin iradesi olduğu kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir’de ise milletin zaferi olarak tarihe geçti. Bugün burada onun başlattığı kurtuluş mücadelesinin izinden giden bizler bir uyanışın yeni bir direnişin yeni bir kurtuluşun adımını İzmir’den atıyoruz.
O gün emperyalizme karşı ayağa kalkan bir millet vardı. Bugün de adaletsizliğe eşitsizliğe ayrımcılığa halkı yoksulluğa mahkum eden düzene karşı ayağa kalkan bir millet var. O gün Samsun’dan yola çıkan umut on dokuz Mart’tan bu yana her gün başka bir meydandan başka bir şehirden yükseliyor.
Milletin sesi bugün de İzmir’den yükseliyor. Bu ülkenin ilk kurşunu sıktı. Son kalenin hep ayakta kaldığı.
Bugün bu şehirden yükselen ses sadece bir bölgenin değil bütün Türkiye’nin kaderini değiştirecek güce sahiptir. Türkiye’nin kaderini değiştirmek gözünüze zor mu görünüyor? Türkiye’nin istikbalini yeniden inşa etmek imkansız mı görünüyor?
Umutsuzluğa düştüğünüz anlardan yorgun, kırgın ve yoksul halde vatan savunmasına kendini adayan Türk milletini hatırlayın. Ahval ve şeraitin en karanlık zamanlarında bu topraklarda yeni güneşler doğacağına inanıp canını dişine takan milli mücadele kahramanlarını hatırlayın. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü hatırlayın.
Bu ülkenin kaderi ya değişecek ya değişecek. Artık yeter. Bu millet ilkanlara, kaynaklara sadece bir avuç kişinin ulaştığı diğer herkesin ekonomik, hukuku, hukuki ve toplumsal eşitsizliklere maruz kaldığı bir düzende yaşamak zorunda değildir.
Bu topraklar ayrımcılığa, kayırmacılığa mahkum değildir. O nedenle her meydanda kurtuluş yok tek başına diye haykırıyoruz. Kurtuluş yok tek başına.
Yok. Herkesin özgür, adil, müreffeh bir hayat süreceği günlere hep birlikte mücadele ederek kavuşacağız. Güçlü, demokratik, devlet anlayışımızla ekonomimizi yeniden ayağa kaldıracağız.
İzmir’i ve Ege’yi yeniden üretimin, tasarımın, ihracatın, tarımın ve teknolojinin merkezi yapacağız. Herkese iş, her haneye huzur, her çocuğa gelecek sunacağız. Bu sadece bir seçim mücadelesi değil.
Bu yeni bir kurtuluş mücadelesidir. Biz milletin iktidarını kurmaya geliyoruz. Biz milletiyle barışıp halkına hesap veren bir yönetimi inşa etmeye geliyoruz.
Biz yeniden eşitlik, yeniden adalet, yeniden kardeşlik için geliyoruz. Gençliğin vicdanıyla, gençlerin enerjisiyle, gençliğin cesaretiyle geliyoruz. Gençler düşledikleri hayatı burada kendi vatandaşlar kendi vatandaşlarıyla kendi vatandaşlarında kendi elleriyle kursunlar diye geliyoruz.
Biz kazanacağız. Seksen altı milyon vicdanlı yurtsever kazanacak. Hak yemekten korkan ama asla hakkını yedirmeyenler kazanacak.
Adalet, haysiyet ve cesaret kazanacak. Haydi İzmir. Kurtuluş yok tek başına. Hep birlikte görev başına. Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi.”
BÜLTEN-HABER MERKEZİ