Selam öğrenci,
Ders çalışırken neden sık sık isteksizlik yaşadığını hiç düşündün mü? Sadece ders çalışırken de değil… Hayatta yapmamız gereken şeylerde genel olarak bir isteksizlik hali yaşayabiliriz. Bu durum sadece senin başına gelmiyor, çoğumuz aynı sorunla mücadele ediyoruz. Yalnız değilsin, seni anlıyorum.
Eğitim hayatında nasıl daha başarılı olabileceğini merak ediyorsan seninle paylaşmak istediğim ve sana yardımcı olabileceğini düşündüğüm birkaç gözlemden bahsedeceğim.
Onu şöyle yap, bunu böyle yap, böyle ders çalış, şöyle ders çalış demeyeceğim… Biliyorum ki sen zaten yapman gerekenlerin birçoğunun belki de hepsinin farkındasın. Problem çoğunlukla nerede biliyor musun? Yukarıda da biraz değindiğim üzere, birçoğumuzun problemi yapmamız gerekenleri bilip isteksizlikten kaynaklı olarak yapamamak. Eğitim hayatında başarılı olmak ve amacına ulaşmak için öncelikle bu farkındalığa sahip olman gerekiyor.
Bundan bahsettiğimize göre, bu farkındalık artık geçmişe nazaran sende daha çok belirgin demektir. Harika, ileriye doğru bir adım attın bile.
Şimdi beraber cevap verelim: Ders çalışırken neden sık sık isteksizlik yaşıyorsun?
Düşün bakalım biraz…
İnsanın “kendisini bilmek” için belli bir zaman ayırması hiç de fena bir fikir değil.
Peki, nedir bu “kendisini bilmek?”
Hadi biraz daha kafa patlatalım…
“Kendisini bilmek” demekten kastım, kendi doğanın farkına varman. Sadece sana özgü olan bir doğadan bahsetmiyorum. İnsan doğasının farkına varmaktan bahsediyorum. Belli bir açıdan bakarsak, insanların eşit olduğu nokta aynı doğaya sahip olmaları: Her insan acıdan kaçar ve mutlu olmayı arar.
Mutluluk..? Öyleyse nedir bu aradığımız mutluluk?
Yine belli bir açıdan bakarsak, iki tür mutluluk türü var diyebiliriz: Birincisi, benim yan gel yat mutluluğu olarak tanımladığım içi boş anlık mutluluk yanılsamaları. İkincisi ise kalk git yap mutluluğu olarak tanımladığım doğru eylemi yapmaktan mutlu olmak.
Yani demek istediğim, insan o andaki konfor alanını mutluluk olarak değerlendirir ancak bu bir tür yanılsamadır. Bu senin potansiyelini öldürür. Oysaki her insan kendine özgü olan çok yüksek bir potansiyel barındırır. Anlık konfor alanından çıkıp yapman gerekenleri yaparsan hem doğru eylemi yapmaktan dolayı mutluluk duyabilirsin hem de mevcut halinin bir sonraki kademesine ilerleyebilirsin. Elbette arkadaşlarınla dışarı çıkma, oyun oynama, dizi izleme demiyorum, ama bunu dengelemek ve seni bekleyen hedeflere ulaşmak için doğru zamanı yaratman gerek. Madem yaşıyoruz, öyleyse neden üst versiyondaki halimizle yaşamayalım ki?
En ideal benin konfor alanının dışında seni kucaklamayı bekliyor.
Asla pes etme. Büyük işler zaman alır. Çok çalış ve başarı bir gün gelecektir.
Bunu söylerken niyetim sana anlık gaz vermek değil. Hani vardır ya böyle bazı motivasyon konuşmaları, insanı anlık gaza getirir. Ben senin anlık gaza gelmeni istemiyorum.
Ben senin ders çalışmaya olan bakış açını kalıcı olarak değiştirebileceğini fark etmeni istiyorum.
Peki bunu nasıl yapabilirsin?
Diyelim ki başarısız olduğunu hissettin. Harika!
Bak aklıma ne geldi… Jonathan Livingston isimli yazarın “Martı” isimli kitabını okuman beni mutlu eder. Kitaptaki martı simit atılan martılara pek benzemiyor haberin olsun. Bu martının adı Jonathan.
Spoiler istemeyen alttaki paragrafı okumasın
“Jonathan, diğer martılardan farklı olarak uçmanın sadece yiyecek bulmak için değil, bir anlam arayışı ve sınırları zorlama aracı olduğunu düşünür. Bu düşünceleri nedeniyle sürüsünden dışlanır ve yalnız kalır. Ancak bu yalnızlık ona daha fazla özgürlük ve içsel tatmin getirir. Zamanla, Jonathan uçuş tekniklerinde ustalaşır ve başka bir boyuta geçerek bilgelik kazanır. Orada Chiang adında bilge bir martıdan uçmanın ve varoluşun derin sırlarını öğrenir. Daha sonra dünyaya geri dönen Jonathan, dışlanan diğer martılara bildiklerini öğretmeye başlar. Onlara sınırların yalnızca zihinlerinde olduğunu ve herkesin özgür olabileceğini gösterir.”
Geçmişteki başarısızlıkların başarıya giden bir merdiven. Başarısızlıkların olmasa kendini nerelerde geliştireceğini nereden bileceksin? Hayat insana önce eksikliklerini gösterir. Eksiklikten bütünlüğe gelmek için çaba harcamak ise insanın payına düşendir. Elinde olmayanlara takılıp kalma, geçmiş senin elinde değil. Senin elinde olan geçmişteki iyi kötü tüm tecrübelerini gelecek için şimdi kullanmak.
Bakış açını bu şekilde değiştirerek başarısızlık olarak zannettiklerinin aslında başarı basamakları olduğunu görebilirsin.
Şunu da unutma ki, seviliyorsun.
Uçmaya hazır mısın Jonathan?